Edebiyat

Cümle türleri nelerdir? Cümle çeşitleri

Cümle türleri nelerdir? Cümle çeşitleri

Cümleler; yükleminin türüne ve yerine, anlamlarına, oluşturulma biçimlerine göre değişik gruplara ayrılır. Bu grupları şöyle sıralayabiliriz:

Yükleminin Türüne Göre Cümleler

1- Fiil (Eylem) Cümlesi: Yüklemi çekimli bir fiil olan cümlelerdir. Bu fiil şahıs ve kip eki alarak çekimlenir.
Türkçede (başka dillerde de) fiil cümlesi isim cümlesinden daha çok kullanılır.
Annem dün sessizce odama girdi. Beni yine, yorgun gözlerimin önünden hiç ayrılmayan, bir gün bile elimden düşmeyen, parmaklarımın arasında ezilip büzülen kitabımın karşısında okumaktan gözlerimin feri kaçmış, düşünmekten alnımı kırışmış gördü. En ziyade düşman olduğu bu cansız arkadaşıma kinli bir nazar attıktan sonra bir iskemle çekti, karşıma oturdu, bol bir nefes aldı. Belli ki mühim bir şey, çok düşünülen ve az söylenen endişelerden, aile üzüntülerinden birini bana açmak istiyordu. Bunu ben onun bir iğne izi kadar ince iki gölge ile, belirsizce çatılan kaşlarından anlamıştım, hatta bu keşfimde o kadar ileri gittim ki, bana, artık bu sefer katî bir tarzda, izdivaç meselesini açacağına bile hükmettim. İzdivaç meselesi… Hakikaten de hiç yanılmamıştım. “Kızım!” diye resmî, ciddî, yüksekten, kalın bir ses perdesiyle başladı, bir çok defalar dinlediğim fikirleri, sebepleri, delilleri, mukayeseleri kendine mahsus muntazam bir mantık zincirine bağlayarak, sakin, heyecansız ve soğukkanlı, söyledi, söyledi, son hükmünü de verdi:
-Sen ilkbahara kadar, mutlaka evleneceksin! (P. Safa, Gençliğimiz)

2. İsim Cümlesi: Yüklemi isim soylu bir kelime olup, ek-fiilin zamanlarından biri ile çekimlenmiş olan cümlelerdir.
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu’daydık.
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
İçinde kaybolup gittiğini sandığı bu kalabalık şehirde bir tek tanıdığı bile yoktu; ama şimdi sevgili öğrencileri, vefalı arkadaşları, dostları var.
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı…
Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları,
İsim cümleleri genellikle iki unsurdan, özne ve yüklemden meydana gelir.
İnsan, üç beş damla kan, ırmak, üç beş damla su.
Bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu
Ben bir Türk’üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evladı evde durmaz giderim.
Bu topraklar ecdadımın ocağı;
Evim, köyüm hep bu yerin bucağı;
İşte vatan, işte Tanrı kucağı.
Ata yurdun, evlât bozmaz, giderim.
Tanrım şahit, duracağım sözümde;
Milletimin sevgileri özümde;
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yâr yatağın düşman almaz, giderim. (Mehmet Emin Yurdakul, Cenge Giderken)
]İsim cümlelerinde zarf ve bulunma ekli yer tamlayıcıları da kullanılır.
Anadolu’da dağların ve köylerin sonsuz bir biteviyeliği var.
Geyik, dağdan dağa atlarken güzel.
Bu sabah hava berrak.
Bahar geleli kargalar sınırsız bir neşe içinde.
]İsim cümlelerinde nesneyle yaklaşma ve uzaklaşma ekli yer tamlayıcıcı az kullanılır.
Türk halkı bağımsızlığını, Ulu Önder’e ve onunla birlikte savaşanlara borçludur.
Ek-fiil, isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan, ek hâlindeki fiildir. “imek” fiilinin ek olarak kullanımıdır. Genellikle bitişik yazılır.

Yükleminin Yerine Göre Cümleler

1- Kurallı (Düz) Cümle: Yüklemi sonda olan cümleye, kurallı (düz) cümle denir.

Hükümet önünden geçtim.
Oturdum, bir kahve içtim,
Hendek’te bir güzel gördüm.
Yavuklumdan vazgeçtim.

2- Devrik Cümle: Yüklemi sonda olmayan cümleye devrik cümle denir.

* Şiir yazdım bunca senedir.
* Kuşlar geçer gecenin üstünden
* Yağmur yağar gecenin üstüne.

3- Eksiltili Cümle: Yüklemi yazılmayıp yüklemini okuyucunun, zihninde tamamlaması beklenen cümledir. Eksiltili cümlelerin sonuna üç nokta konur.

Önümüzde göz alabildiğine bir kumsal…

Yüklemi yazılmayan bu cümlenin sonuna “uzanıyor, duruyor, var” gibi sözleri yüklem olarak getirebildiğimiz için bu cümle, eksiltili bir cümledir.

Yüklemi yazılmadığı için eksiltili cümle durumunda bulunan aşağıdaki cümlelerin sonuna, yüklem olabilecek sözcükler, koyu olarak yazılmıştır.

Denizin tam ortasında Adalar’a doğru nazlı nazlı yol alan vapurlar… (var)
Kız beşikte çeyiz sandıkta…. (olmalı)
Düğün el ile, harman yel ile… (olur)

Anlamlarına Göre Cümleler

1- Olumlu Cümle: Yüklemin bildirdiği eylemin yapıldığını, gerçekleştiğini ya da gerçekleşebileceğini belirten cümleler olumludur. Dilimizdeki isim ve fiil soylu sözcüklerin hepsi olumludur. Bunlar bazı eklerle ya da sözcüklerle olumsuz biçime sokulur.

*O günler çok güzeldi (olumlu isim c)
*Hep seni bekledim (olumlu fiil cümlesi)
*Kalbimi çalan buydu (olumlu isim cümlesi)

2- Olumsuz Cümle: Yüklemin bildirdiği işin gerçekleşmediğini anlatan cümleler olumsuzdur. Olumlu isim cümlesi yok, değil, ya da sız ekiyle olumsuz yapılır.

*Kapını çalan bendim (olumlu isim cümlesi)
*Kapını çalan ben değildim (olumsuz isim cümlesi)
*Dışarıda birkaç kişi vardı (olumlu isim cümlesi)
*Dışarıda hiç kimse yoktu (olumsuz isim cümlesi)
*O, çok güçlüydü (olumlu isim cümlesi)
*O, çok güçsüzdü (olumsuz isim cümlesi)
*Eve gelmiş (olumlu fiil cümlesi)
*Eve gelmemiş (olumsuz fiil cümlesi)

3- Soru Cümlesi: Bir duygu veya düşünceyi soru yoluyla açıklayan cümlelere soru cümlesi denir. Dilimizde soru anlamı soru sıfatıyla, soru zamiriyle, soru zarfıyla veya soru edatıyla sağlanabilir.

*Dün beni arayan sen miydin? (soru anlamı soru edatıyla sağlanmış.)
*Bize ne zaman geleceksin?(soru anlamı soru zarfıyla sağlanmış)
*Bana ne aldın?(soru anlamı soru zamiriyle sağlanmış)
*Hangi okulda çalışıyorsun? (soru anlamı soru sıfatıyla sağlanmış)
Soru cümleleri gerçek ve sözde soru cümlesi olmak üzere iki gurupta incelenebilir. Gerçek soru cümleleri mutlaka cevap gerektirirken sözde soru cümleleri gerektirmez.

Ünlem Cümlesi: Özlem, sevinç, heyecan, korku, üzüntü, onaylama… gibi değişik duygular anlatan cümlelere denir.

*Eyvah, ne yer ne yar kaldı!
*Neydi o güzellik öyle!
*Süper bir iş buldum!

Yapılarına Göre Cümleler

1. Basit Cümle: İçerisinde tek yargı, tek fiil, dolayısıyla isim veya fiil cinsinden tek yüklem bulunan cümledir.
Başka bir cümleye bağlanmaz, yani bağımsız bir cümledir. Tamamladığı ya da onu tamamlayan bir cümlecik yoktur.
Yarın akşam maç yapacaklar.
Zayıf kolları kirli tunç rengindeydi. Tekrar başını kaldırdı.
Gökle denizin birleştiği dumandan çizgiye baktı.
Sıcak yaz aylarını geçirmek için deniz kenarlarına, kırlara tepelere kaçanlar, şimdi birer birer kışlıklarına dönüyorlar.

*Bazı dil bilimcilere göre içerisinde yüklemin dışında isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil bulunan cümleler de basit cümledir; bu kelimeler ve kelime grupları yargı bildirmezler.
Rüzgâr, denizin yüzünü pürüzlendirerek küçük savaşlar yaratıyordu.
Birden köşe başından, iki karayağız atın çektiği bir fayton peyda oldu.

2. Birleşik Cümle: Bir temel cümle ile onun anlamını tamamlayan en az bir yan cümlecikten meydana gelen cümlelerdir.Yani yapısında birden fazla cümle bulunduran cümlelerdir.
Temel cümleyle yan cümlenin bir araya geliş şekillerine göre birleşik cümleler çeşitlere ayrılır.

a. Girişik Birleşik Cümle: Bu tür cümlelerde yan cümlecik temel cümleciğin herhangi bir öğesi olabildiği gibi, bir öğenin parçası da olabilir.
Girişik birleşik cümleler, fiilimsilerle ve çekimli fiillerle kurulur.
Havaların ısınması / tatil düşkünlerini sevindirdi. Özne
Çadırları çalanlar / bulunamadı. Sözde özne
Evlerin ne zaman biteceğini / bilmiyoruz. Nesne
Yarın / bir tanıdığa / gideceğiz. Dolaylı tüml.
Babasını karşısında görünce / çok sevindi. Zarf tüml.
Havalar soğuduğundan / artık dışarı çıkmıyor. Edat tüml.
Ellerim takılırken / rüzgarların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına,

b. İç İçe Birleşik Cümle: Bir temel cümleyle, herhangi bir sebeple onun içinde kullanılan bir yardımcı cümleden oluşan cümlelerdir. Yardımcı cümle de temel cümle gibi bağımsız bir cümle yapısındadır. Asıl yargı sonda bulunur.
]Yardımcı cümle nesne olarak kullanılabilir. Alıntı hâlindedir.
Adam, / “Kartınız geçerli değil.” / demez mi?
Şark için “Ölümün sırrına sahiptir.” derler.
]Yardımcı cümlenin yüklemi “de, zannet-, san-, bil- gör-, görün-, farzet-, düşü-” fiillerinin çekimli şekli olabilir.
“Seni göremedim diye bu bahar
İçimde bin türlü duygunun isyanı var.”
Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan
“Savaşı önce kendime karşı kazanmalıyım.” diye düşündü.
]Yardımcı cümle ana cümle içinde bir isim tamlamasının tamlayanı olarak bulunabilir.
Iraklardan bir dondurmacının “Vişnelim var, kaymaklım” nidası titreyerek dağılıyordu.
Artık “Ev alma komşu al.” atasözünün hükmünün kalmadığına inanıyorum.
]Yardımcı cümle edat grubu olabilir.
Gönül Anadolu’da Yunus Emre’nin “Taştın yine deli gönül / Sular gibi çağlar mısın” gibi mısralarıyla şahlanır.

c. İlgi Cümlesi: Temel cümlenin herhangi bir öğesi olan veya bir öğenin açıklayıcısı olan yan cümleciğin, bağlı bulunduğu veya açıkladığı öğeye “ki” bağlacıyla bağlanması sonucu ortaya çıkan cümleye ilgi cümlesi denir.
Bu cümlelerde ki atılarak yan cümleciğin hangi öğeye bağlı olduğu görülür.
Muhsin, / ki öğrencilerimizdendir, / böyle bir şey yapmaz.
Öğrencilerimizden olan Muhsin…
Dün gece, / ki oradaki son gecemizdi, / çok eğlendik.
Oradaki son gecemiz olan dün gece…
Duydum ki o da ziyarete gelecekmiş.

d. Şartlı Birleşik Cümle: Bir temel cümle ve onun şartı olan bir cümleden oluşan birleşik cümlelerdir. Şart cümlesi tek başına yargı bildirmez; ana cümleyi zaman, şart, sebep ve benzetme yönlerinden tamamlar. Onun zarfı olarak kullanılır.
Hava güzel olursa / yarın pikniğe gideriz.
Çanakkale’yi de gezerdik, / vaktimiz olsaydı.
Cihanın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
“Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır.”
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
*Bazı kalıplaşmış şart cümleleri özne veya nesne de olabilir.
Ne yapsa faydasız.
*İstek bildiren şart eki bağımsız cümle kurar. Ancak istek ifadesinde de yargının kuvvetli olmadığı sezilmektedir.
Bir gün çıkıp gelsen, vursan kapıma
Atılsan boynuma kollarını açarak
Otursan dizlerime yaramaz bakışlarla
Konuşsan yine öyle yarım yamalak. (YBB)

3. Sıralı Cümleler: Bağımsız cümlelerin, aralarındaki anlam ilgisinden dolayı virgülle veya noktalı virgülle birbiri ardına sıralanmasıyla oluşan cümleler topluluğudur.
En az iki cümleden oluşur.
“Yağız atlar kişnedi, / meşin kırbaç şakladı, /
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, /
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar…”
“Gök sarı, / toprak sarı, / çıplak ağaçlar sarı…
Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları,”
“Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu, /
Gökler bulutlanıyor, / rüzgar serinliyordu.”
Sarı çiçeğin saçları yolunmuş, kana bulanmıştı.
Bu, asırlardan beri böyle olagelmişti, asırlarca da böyle sürüp gidecekti.
*Sıralı cümlelerin bütün öğeleri ayrı olabildiği gibi bazıları ortak da olabilir.
Otobüs her zamanki gibi yine geç geldi; / biz de derse geç kaldık.
Mart kapıdan baktırır; kazma kürek yaktırır. Özne ortak.
Mallarımızı önce çaldılar, sonra geri bize sattılar. Özne ve nesne ortak.
Merdivenleri kardeşin yıkasın, sen de sil. Nesne ortak.
İnatçı adama dil döküyor, sürekli yalvarıyordu. Özne ve dolaylı tümleç

Sıralı cümleler ikiye ayrılır:

a- Bağımlı sıralı cümle: Öğe ortaklığı olan cümledir. Farklı yüklemlerin özne, nesne, tümleç gibi ortak öğeleri vardır.
(Ben) Dün akşama kadar çalıştım, çok yoruldum. (Özne ortak)
Her zaman planlı çalışır, başarılı olurdu. ( Z.T. ortak öge)

b- Bağımsız sıralı cümle: Öğe ortaklığı olmayan sıralı cümledir. Cümleler arasında anlam ilgisi olduğu hâlde hiçbir öğesi ortak olmayan cümlelerdir.
Biri yer, biri bakar.
Horoz ölür ,gözü çöplükte kalır.
Sakla samanı gelir zamanı.
Besle kargayı, oysun gözünü.
Laf çok, icraat yok.
Sınıf temiz, öğrenciler temiz, gökyüzü temizdi.

4. Bağlı Cümle: Aralarındaki ilgiden dolayı birbirlerine bir bağlaçla bağlanan cümlelerdir. Bağlaçlar cümle öğesi değildir.

İkiye ayrılır.
1. “ki”li Bağlı Cümleler
Farsça “ki” bağlacıyla birbirine bağlanan bağımsız cümlelerden oluşur.
Yardımcı cümle ana cümleyi genellikle nesne ve zarf göreviyle tamamlar.
Ana cümle başta, yardımcı cümle sonra bulunur. Bu sıralanış, Türkçe cümle yapısına aykırıdır.
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.
“Gönlüm isterdi ki mazini dirilten sanat
Sana tarihini her lâhza hayal ettirsin.”
(Gönlüm, mazini dirilten sanatın sana tarihini her lâhza hayal ettirmesini isterdi.)
]Yardımcı cümlenin başta, ana cümlenin sonda kullanıldığı cümleler de vardır. Burada da yardımcı cümle zarf görevindedir.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi. (Büyük olduğun için kanın tevhidi kurtarıyor.)
Kırk elli adım uzaklaşmıştı ki iki iri kanadın havada çarpışmasından çıkan boğuk bir gürültü işitti. (İki iri kanadın havada çarpışmasından çıkan boğuk bir gürültü işittiğinde kırk elli adım uzaklaşmıştı.)
]Bu tür cümlelerde “ki” bazen düşebilir. Cümle, okuyanın, dinleyenin muhayyilesine bırakılır.
Darıldı diye o kadar korktum ki… (anlatamam)
Not: “ki” edatının şüphe kattığı cümleler bağlı cümle değildir.
Düşler mi ki şu burcu burcu kokan havada
Renk mi ki üzerimde akaduran bu nehir?
2. Diğer Bağlaçlarla Kurulanlar
“ve, veya, ya da, da, fakat, ama, lâkin, hâlbuki, ne…..ne, meğer…” bağlaçlarıyla birbirine bağlanan bağımsız cümleler topluluğudur.
Hava bulutlu ve durduğumuz tepe rüzgârlı idi.
Çocukluk günlerini hatırladı ve gözlerinde iki damla yaş belirdi.
Okumayı bilmiyor veya numara yapıyor.
“Ne doğan güne hükmim geçer
Ne hâlden anlayan bulunur.”
Bu ev güzel, temiz, her şeyi yerinde bir ev; / ama / Şinasi Bey’in istediği ev değil.
“Yatsam, acaba uyuyabilir miyim?” diye düşündü, yatıp da uyuyamamaktan korktu; / ama / korktuğu başına gelmedi. Sabaha kadar yattı, hem de uyudu.
Burnu biraz basıkça, / fakat / gözleri derin ve güzel; alnı küçük ve dar, / fakat / saçları altından bir duman gibi yumuşak ve seyyal; dişleri biraz eğri, / fakat / dudakları çilek gibi küçük, toplu ve yuvarlak… Güzel değilse bile çirkin hiç değil.
Onun bu sözlerinin samimî olduğuna hiç şüphe etmediler / ve / bir çocuk ruhu kadar temiz ruhundan gelen nutuklarını sessizce dinlediler.
Dün resim yapmadı / da / maça gitti.
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde.
]Bağlı cümlelerin bir kısmında yüklemin kipi ve şahsı aynı, bir kısmında farklıdır.
Hava bulutlu ve durduğumuz tepe rüzgârlı idi.
Ayakkabılarını ayağına geçirdi ve kendini sokağa attı.
İstediğiniz evrakları getireceğim, fakat okuyabileceğinizi sanmıyorum.
Ben saatinde gelmiştim, ama o henüz ortalıkta yoktu.
]Unsurların biri veya birkaçı ortak olan bağlı cümleler de vardır.
Ya okumayı bilmiyor ya numara yapıyor.
Sonuç:
Bir cümle, yapı bakımından basit, birleşik, bağlı, sıralı cümlelerden ancak birine dahil olabilir. Birleşik, bağlı ve sıralı cümleleri oluşturan cümleler de ayrı ayrı basit, birleşik, sıralı veya bağlı olabilir.
İnceleme:
Gündüzleri onların sesleriyle o kadar dolmuş olurdum / ki / rüyamda yahut uykumun içinde hâlâ bunları duyardım ve hep bunları tefsir etmek isterdim.
Çeşidi: “ki”li bağlı cümle
Yardımcı cümle: basit:
Gündüzleri onların sesleriyle o kadar dolmuş olurdum
Ana cümle: bağlı:
rüyamda yahut uykumun içinde hâlâ bunları duyardım / ve / hep bunları tefsir etmek isterdim.
Ana cümleyi oluşturan cümlelerin her biri: basit:
rüyamda yahut uykumun içinde hâlâ bunları duyardım
hep bunları tefsir etmek isterdim.
Örnekler
Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim diye kompartımanda uzandım.
Tüllenen mağribi akşamları sarsam yarana
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana
Medeniyet öyle kuvvetli bir ışıktır ki ona bigâne olanları yakar, mahveder.

Arkadaşlarınla paylaşır mısın?

Cümle türleri nelerdir? Cümle çeşitleri hakkındaki aklınıza takılan soruları aşağıdan öğretmen ve öğrencilere sorabilir, Cümle türleri nelerdir? Cümle çeşitleri için bilgi alabilirsiniz..

Yorumlarını paylaşır mısın?

css.php