Coğrafya

Deprem nedir? Deprem nasıl olur?

Deprem Nedir?: Deprem yer kabuğu içerisinde oluşan kırılmalar nedeniyle oluşan titreşimin, dalgalar halinde yayılarak yeryüzüne yansıması olayıdır. Bu dalgalar yayılırken geçtiği ve ulaştığı her yeri etkisinde bırakarak, kırılmalara yol açar. Diğer bir deyişle, aslında hareketsiz kabul ettiğimiz, üzerine güvenle basıp, evlerimizi yaptığımız toprağın hareket ederek üzerinde bulunan her şeye zarar vermesi olayıdır. Deprem esnasında evler ve binalar yıkılır, can kayıpları ve yaralanmalar olabilir. Depremi inceleyen bilim dalına ise sismoloji denir. Sismoloji depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yer kabuğu içerisinde hangi yönden ne tarafa doğru hareket ettiğini, sarsıntının şiddetini ve ölçüsünü inceleyen bilim dalıdır.

Deprem nasıl oluşur?

Depremlerin önemli bir bölümü yeryüzünden yaklaşık 12 km. derinliğe kadar uzanan elastik kısımla üst kabuk içinde deprem oluşur. Bu derinlikten daha aşağılarda sıcaklık 400 derecenin üzerinde olduğu için yer değiştirme hareketi depremsiz, kırip denilen yavaş plastik şekil değiştirme enerjisi şeklinde yutulur. Buna karşılık elastik üst kısımda ise her yıl birkaç cm’lik yer değiştirme yüzyıllarca birikerek birkaç metre birden büyük bir depremle oluşmaktadır. Depremler sırasında ilk kırılma başlangıcının bu elastik alan sınırında oluştuğu anlaşılmaktadır. Deprem, yer içinde fay olarak adlandırılan kırıklar üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalması sonucunda oluşan yer değiştirme hareketinin neden olduğu karmaşık elastik dalga hareketleridir. Bu yer değiştirme miktarı depremin büyüklüğü ile doğdu orantılı olup özellikle sığ depremlerde belli bir büyüklükten sonra faylanma ile ilgili kırıklar yeryüzünde de görülmektedir.

Deprem Türleri Nelerdir?

Depremlerin meydana gelme nedenlerine göre farklı türleri vardır.

  • Tektonik Depremler: Yeryüzünde oluşan depremlerin % 90’ı tektonik depremlerdir. Yer kabuğunu oluşturan levhaların birbirine basınç uygulamaları ve birbirlerini hareket ettirmeleri sonucu oluşan deprem türüdür. Türkiye’de oluşan depremlerin büyük bir bölümü tektonik depremler grubundadır.
  • Volkanik Depremler: Volkan patlamaları nedeniyle oluşan depremlerdir. Yerin altında bulunan lav dediğimiz yanıcı katı ve gaz kütlelerinden oluşan sıvı yeryüzüne çıkmak istediğinde, lavların hareketinden dolayı bir gaz sıkışması olur. Bu gaz sıkışmaları ise volkan patlamalarını meydana getirmektedir. Japonya ve İtalya’da oluşan depremlerin bir kısmı volkanik depremlerdir. Türkiye’de ise aktif bir yanardağ bulunmadığından bu tür depremler görülmemektedir.
  • Çöküntü Depremler: Bu tür depremler yerin altında oluşan boşlukların tavanlarında bulunan toprağın erimesi, yumuşaması ya da çökmesi sonucu oluşan depremlerdir. Çöküntü depremlerin oluşmasında maden ocaklarında yapılan kazı çalışmalarının olumsuz etkisi olmaktadır. Ayrıca barajlar yapılırken bir fay hattına denk gelinip toprağın çökmesiyle de çöküntü depremler oluşabilir. Bu tür depremlerin hissedilme alanı yerel olduğundan enerjileri ve etkileri diğer türlere göre daha azdır.
  • Tsunami: Deprem odağı denizin altında olan ve denizin içerisinde meydana gelen deprem türüdür. Depremin meydana geldiği denizde dalgalar kıyıya doğru olur ve o kadar büyük boyutlara ulaşır ki, kıyıdaki tüm ev ve binalara zarar verir. Bu dev dalgalara ise tsunami adı verilmektedir. Deniz depremlerinin en çok görüldüğü ülke olan Japonya’da 1896 yılında tsunamiden 30.000 kişi hayatını kaybetmiştir.

Deprem anında ne yapılmalıdır?

  • Sakin olun.
  • İçerdeyseniz, masa veya benzeri sağlam bir koruyucunun altına girin, başınızı saklayın ve hareket etmeyin. Pencerelerden ve cam eşyalardan uzak durun.
  • Dışarıda iseniz, binalardan, ağaçlardan, telefon ve elektrik direklerinden uzak durun.
  • Araçtaysanız, üst veya alt geçitlerden uzaklaşın, açık bir alanda durun ve aracınızdan çıkmayın.

Depremden hemen sonra yapılması gerekenler nelerdir?

  • Kendinizin ve bulunduğunuz yerdekilerin yaralanıp yaralanmadıklarını kontrol edin ve gereken ilk yardımı yapın.
  • Ayakkabılarınızı giyin.
  • Bulunduğunuz yerin emniyetli olup olmadığını kontrol edin. Gaz, su ve elektrikle çalışan herşeyi kapatın; bulunduğunuz yapının hasarını (baca yıkılmaları, duvar çatlakları ve temeldeki hasarları) kontrol edin ve artçı sarsıntılardan etkilenip etkilenmeyeceği konusunda belirlemelerde bulunun.
  • Çevreye dağılan malzemeleri toplayın.
  • Radyonozu açın. Yetkililerin, hayati önem taşıyan, uyarı ve açıklamalarına aynen uyun.
  • Acil durumlar dışında telefonunuzu kullanmayın.

Depremin şiddetleri nelerdir?

Sismografların olmadığı dönemlerde depremin ölçüsünü belirleme amacıyla depremlerin canlılar, yapılar ve toprak üzerindeki etkileri sınıflanmış ve şiddet adı verilen ölçek adı ortaya çıkmıştır. Çok çeşitli deprem şiddet ölçekleri vardır.

Rossi forel (RF) ,Mercalli Sieberg (MS),Omorio Cancani (OC),Mercalli Cancani (MC), Değiştirilmiş Mercalli 8 MM, Medvedev Sponheur-Karnik (MSK) ve Japon (JM) ölçekleri en çok kullanılan ölçeklerdir. Ülkemizde değişmemiş Mercallı ve MSK ölçekleri kullanılmaktadır. MM ölçeği 12 şiddet grubuna ayrılmıştır.

  • Şiddet 1: Genellikle insanlar tarafından duyulmaz. Ancak duyarlı sismograflar tarafında kaydedilir.
  • Şiddet 2: Ancak istirahat eden ve özellikle yapıların üst katlarındaki kişiler tarafında duyulur. Asılmış durumdaki bazı eşyalar sallanabilir.
  • Şiddet 3: Yapıların içinde ve özellikle üst katlarında bulunan kişiler tarafından duyulur. Asılı cisimler sallanır. Birçok kişi bunun deprem olduğunu anlayamaz. Duran motorlu araçlar hafifçe sallanabilir. Ağır bir motorlu araç geçiyormuş gibi duyulur. Süresi algılanabilir.
  • Şiddet 4: Gündüzleri yapıların içinde bulunan birçok kişi dışarıda ise bazı kişiler tarafından duyulabilir. Büyük bir kamyon geçiyormuş gibi algılanabilir. Geceleri bazı kişileri uyandırabilir, tabaklar, tencereler sallanır, duvarlar gıcırdama sesi çıkarır.
  • Şiddet 5: Hemen herkes tarafından duyulur. Birçok kişi uyanır. Yönü izlenebilir. Mutfak eşyalarından ve pencere camlarından bir bölümü kırılabilir. Sıvalar çatlayabilir veya düşebilir, kararlı olmayan eşyalar devrilebilir. Bazen ağaçların, direklerin ve diğer yüksek eşyaların sallandığı görülür. Sarkaçlı saatler durabilir, kötü yapılmış bacalar yıkılabilir.
  • Şiddet 6: Herkes tarafından duyulur. Birçok kişi dışarı fırlar, yürümek zorlaşır, cam eşyalar, pencereler kırılır, kitaplar raflardan düşer, sıvalarda çatlaklar oluşur. Bacaların düştüğü görülür.
  • Şiddet 7: Ayakta durmak zorlaşır, herkes dışarı koşar, araç kullanan kişiler depremin farkına varır, eşyalar hasar görür, D türü yapılarda hasar oluşur. Sıva, zayıf tutturulmuş tuğla, fayans, korniş vb. dekorasyon malzemeleri düşer. C türü yapılarda çatlaklar oluşur, havuzda dalgalanma, su birikintilerinde çamurlanma, küçük kayma ve çukurlar oluşur.
  • Şiddet 8-9: Araba sürmek zorlaşır, C türü yapılarca hasar ve yıkılma, B türü yapılarda hasar, A türü yapılarda hasar yok. Zayıf duvarlar yıkılır, heykeller, yüksekte duran su tankları, yığılmış malzemeler, kuleler ve bacalar yıkılır. Ahşap yapılar devrilir, ağaç dalları kırılır, ağar eşyalar ters döner, araç kullananlar rahatsız olur, su kaynakları debisi ve sıcaklığı değişir, arazide kum fışkırmaları, çatlak ve faylar olur, kayalar düşer ve heyelanlar olur.
  • Şiddet 10: B, C ve D türü yapıların çoğu yıkılır. Ahşap, karkas, betonarme yapılarda ağır hasar görülür, baraj ve bentlerde önemli hasar gözlenir, yeryüzünde önemli çatlaklar oluşur, raylar bükülür, ırmak kıyılarında ve dik yamaçlarda heyelan olur, kum ve çamur akmaları görülür.
  • Şiddet 11: Pek az yapı ayakta kalır. Köprüler yıkılır, yeryüzünde büyük çatlaklar oluşur, yer altı boruları işe yaramaz duruma gelir, yumuşak zeminde kaymalar oluşur, raylar çok fazla yayılır.
  • Şiddet 12: Tüm yapılar yıkılır, deprem bölgesindeki yeryüzü biçimi değişir, cisimler havaya fırlar, yeryüzünde deprem dalgalarının ilerleyişi görülür, ufuk ve yataylık kavramı kaybolur.
  • A Tipi: Kırsal konutlar, kerpiç yapılar, kireç ya da çamur harçlı moloz taş yapılar.
  • B Tipi: Tuğla yapılar, yarım kagir yapılar, kesme taş yapılar, beton biriket ve hafif prefabrike yapılar.
  • C Tipi: Betonarme yapılar, iyi yapılmış ahşap yapılar.

Dünyada ve Türkiye’de meydana gelen büyük depremler

  • İstanbul – Küçük Kıyamet, 1509 Büyük İstanbul Depremi
  • Lizbon Depremi (1755)
  • İstanbul – 1766 Büyük İstanbul Depremi
  • San Francisco Depremi (1906) – Büyüklüğü 7, 7-8, 3 arasında. Deprem ve sonrasında çıkan yangın büyük hasara sebep olmuştur.
  • Karabük Depremi (1912) – 7, 2 şiddetindeki depremde 2, 514 kişi ölmüştür.
  • Erzincan Depremi (1939) – 7, 9 büyüklüğündeki depremde 40.000’e yakın insan ölmüştür.
  • Erzincan Depremi (1939) – 7, 9 büyüklüğündeki depremde 32.962 kişi hayatını kaybetmiştir.
  • Bolu Depremi (1944) – 7, 2 büyüklüğündeki depremde 3, 959 kişi ölmüştür.
  • Büyük Meksika Depremi (1985). 8, 1 büyüklüğünde.
  • Ermenistan Depremi (1988)
  • Erzincan Depremi (13 Mart 1992) 6, 9 büyüklüğündeki depremde 653 insan ölmüştür.
  • İzmit Depremi (17 Ağustos 1999) Mw 7.4 büyüklüğündeki depremde 25.000’e yakın insan ölmüştür.
  • Düzce Depremi (12 Kasım 1999) Mw 7.2 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 2.000 kişi hayatını kaybetmiştir.
  • Bakü Depremi (2000)
  • Keşmir Depremi (2005) 80.000’e yakın insanın ölümüne sebep oldu.
  • Cava Depremi (2006) 9.7 büyüklüğünde meydana gelmiştir. Yaklaşık 70.000 kişi ölmüştür.

Arkadaşlarınla paylaşır mısın?

Deprem nedir? Deprem nasıl olur? hakkındaki aklınıza takılan soruları aşağıdan öğretmen ve öğrencilere sorabilir, Deprem nedir? Deprem nasıl olur? için bilgi alabilirsiniz..

Deprem nedir? Deprem nasıl olur? Hakkında 2 yorum:

  1. Mehmet Olgun -

    Yer yüzeyine çıkan tüm lavlar (yanar dağlar) yer kabuğunun yüz kilometre derinliğine kadar mesafede oluşmaktadır. Dünya küresinin merkezi lav ile yüzeye çıkan lav arasında hiç bir bağlantı yoktur. Dünya küresinin dış kısmı (iki yüz kilometrelik derinlik) uzaydan gelen parçalanmış yıldız kalıntılarıdır. Yer yüzeyinde oluşan tüm şekillenmeler bu maddelerin değiş tokuşların neticesinde çıkan enerjinin sonuçlarıdır.

  2. Deprem derinlerde saf halde olan demir su ile karşılaştığı anda suyun oksijenini alır. Hidrojeni açığa çıkar açığa çıkan hidrojen uzun zaman sonra büyük birikimi oluşturur. Diğer tarafta karbonatla buluşan demir karbonatın oksijenini alır karbonu açığa çıkarır. Açığa çıkan karbonla hidrojen büyük basınçla reaksiyona girer. Bu reaksiyon binlerce atom bombasına eşit enerji ile birlikte milyonlarca ton petrol ile doğalgaz oluşturur. Oluşan enerji etrafını eriterek lav oluşturur basınçla katmanlara etki yaparak küçük depremle yeryüzü şekillerinin bir kısmını meydana getirir.

Yorumlarını paylaşır mısın?

css.php