Deyim nedir?: Çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük grupları.eş.Tabir. Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı bir anlamı olan, ilgi çekici bir anlatımı bulunan, ifadeyi daha zengin kılan, iki veya daha fazla kelimeden meydana gelen, kalıplaşmış söz topluluklarına “deyim (tabir)” denir.

Deyimin özellikleri nelerdir?

  1. Deyimlerde sözcüklerin yerleri bellidir, yeri değişmez. (Kalıplaşmıştır) *Başında kavak yelleri esiyor. (Kavak rüzgarları esiyor denmez)
  2. Deyimler en az iki sözcükten oluşur. Genelde söz öbeği şeklindedir. *İpe un serme, Gözlerine inanamamak, Kulak asmamak.
  3. Bazı deyimler cümle şeklindedir. *Yorgan gitti kavga bitti. Şeytan görsün yüzünü
  4. Deyimler öğüt vermez, var olan durumu belirtir.

Deyimlerin Atasözlerinden farkı

  1. Deyimler kavram ve durum bildirirler.
  2. Deyimlerin mecazlı anlamı vardır.
  3. Deyimlerin öyküsü, efsanesi ve kaynağı genellikle vardır.
  4. Deyimleri anlatım kalıbı olarak görebiliriz.
  5. Deyimlerde kesin hüküm, öğüt, yol göstericilik yoktur. Bu yüzden genel kural oluşturmazlar.

Not: Atasözleri için de yukarıda belirtilen açıklamaların tersi geçerlidir.

Deyimler ile atasözlerinin benzer tarafları

  1. Her ikisinde de kelimelerde mecaz,istiare ve kinaye vardır.
  2. Kelime dizilişleri değiştirilemez.
  3. Sözdeki kelimelerin eş anlamlısını kelimenin yerine koymak olumlu bir sonuç vermez,sözü bozar.
  4. Biçim yönünden birbirlerine benzerler.

1. Anlamlarına göre deyimler
a) Gerçek anlamlı deyimler: Bu gibi deyimler anlatıma güzellik katmak amacıyla kurulmuştur. Deyimi oluşturan sözcüklerin anlamı benzerlik (mecaz) anlamını düşündürmeden, kavramları olduğu gibi karşılayan kalıplaşmış söz öbekleridir.
Örnek: Canı sağ olsun

b) Mecaz anlamlı deyimler: Bu tür deyimlerde, kullanılan deyimin okuyucuya verdiği anlamın, gerçek anlamından farklı bir anlama büründüğünü görmekteyiz. Mecaz anlamlı deyimlerde kullanılan sözcüklerin ya biri ya da tümü gerçek anlamını yitirmiştir. Türkçemizde bu çeşitteki deyimler gerçek anlamlı deyimlere nazaran daha çok karşımıza çıkmaktadır.
Örnek: Buz gibi soğumak
Beyninden vurulmuşa dönmek

2. Biçimlerine (kuruluşlarına) göre deyimler:
a) Tam yargı anlamı vermeyen deyimler: Türkçemizdeki deyimlerin bazılarında sonunda eylem veya ekeylem yoktur. Bu tür deyimler tam yargı anlamı vermezler.
Örnek: Göz ağrısı, cebi delik, yarım ağız, sofrası açık, gözü açık vb.

b) Tam yargı anlamı veren deyimler: Bu türdeki deyimlere anlam yükleyebilmek için çekime girmeli veya cümle biçimindeki deyimler olmalıdır. Çekime girecek biçimdeki deyimler “-mak/-mek” mastar ekiyle adlandırılan “anlamca bileşik eylem” özelliğindeki deyimlerdir. Bu tür deyimler değişik ad çekim ekleri kip ve kişi ekleri ile çekime girerler.
Örnek: Babası bağırınca dut yemiş bülbüle dönmüştü.