Recaizade Mahmut Ekrem kimdir?: Türk ve Osmanlı Edebiyatı’nın önemli isimlerinden olan Recaizade Mahmut Ekrem, 1896 yılında yazdığı “Araba Sevdası” adlı romanı ile Türk Edebiyatı’nda gerçekçi roman akımının öncülerinden oldu. Tanzimat ikinci dönem sanatçılarından Recaizade Mahmut Ekrem; şiir, roman, tiyatro, hikaye ve eleştiri türünde eserler vermiş, dönemin genç kuşaklarına örnek olmuş bir sanatçıdır. Bu dönemde eski edebiyat taraftarlarıyla, özellikle Muallim Naci ile, kalem mücadelesi yapan öncü sanatçılardandır. Yeni edebiyatı savunanların hocası olmuştur.

Servet-i Fünun dergisinin başına Tevfik Fikret’i getirerek Edebiyat-ı Cedide hareketinin hazırlayıcısı olmuştur. Şiirleri sanat bakımından pek güçlü olmayan sanatçı, sanat için sanat ilkesiyle yazmış, kulak için kafiye görüşünü ilk kez ortaya atarak bu konuda büyük bir tartışma başlatmış; göz için kafiye anlayışında olan Muallim Naci ile büyük bir tartışmaya girmiştir. Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de olmakla birlikte, aruza bağlı kalmıştır. Güzel olan her şeyin şiir olabileceği fikrinin savunucusudur. Batı edebiyatı nazım şekillerini başarıyla kullanmıştır.

Şiirlerinde hüzün ve acı vardır. Piraye, Emced, Nijad adlı çocuklarının ölümünü görmüş olması ona içli ve acı dolu şiirler yazdırmıştır. Hüzünlü duygular, ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, solgun güller, romantik güzellikler şiirlerinde işlediği konulardandır. Düzyazı alanındaki en önemli eseri, edebiyatımızın Batılı anlamdaki ilk realist romanı sayılan Araba Sevdası’dır. Bu eserde, yanlış ve bilinçsizce Batıyı takip etmeye çalışan Bihruz Beyin ne hallere düştüğü anlatılır. Realist çizgilerle ve ince bir mizahla bilinçsiz şekilde Batılı olmaya çalışan insanlar bu eserde göz önüne serilir. Şiirlerinde romantizmin, tiyatrolarında klasisizmin etkileri görülür.

Recaizade Mahmut Ekrem’in hayatı

19. yy Osmanlı Edebiyatı’nın önde gelen isimlerinden olan Recaizade Mahmut Ekrem, 1 Mart 1847’de İstanbul’da doğdu. Takvimhane Nazırı Recai Efendi’nin oğlu olan yazar, genç yaşta babasından Arapça ve Farsça öğrendi. 1858 yılında ilköğretimini tamamladıktan sonra eğitimine özel hocalarla devam etti.

Makteb-i İrfan’ı bitirdikten sonra girdiği Harbiye İdadisi’ne sağlık sorunları yüzünden tamamlayamadı. Ardından 1862 yılında Hariciye Nezareti Mektubi Kalemi’nde memurluğa başladı. 1868’de Şura-ı Devlet Muavini oldu. 1874’te Tanzimat ve Nafia Daireleri Başmuavinliği’ne atandı. Bir yandan da Mekteb-i Sultani’de (Galatasaray Lisesi) öğretmenlik görevine devam etmekteydi.

1908’de II. Meşrutiyet ilan edildiğinde kurulan Kamil Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu. Edebiyatla genç yaşta ilgilenmeye başlayan Recaizade Mahmut Ekrem’in ilk yazıları Namık Kemal’in yönetimindeki Tasvir-i Efkar gazetesinde yayınlandı. Namık Kemal ile tanışmasının etkisiyle onun edebiyaından etkilendi ve “Encümen-i Şuara”ya katıldı. Namık Kemal’in gitmesinden sonra ise gazete onun yönetiminde kaldı.

Recaizade Mahmut Ekrem’i en çok etkileyen olaylardan biri üç oğlunu da genç yaşta kaybetmesi oldu. 1870lerden sonra kendini tamamen yazmaya verdi, batı edebiyatından çeviriler yaptı. “Sanat için sanat” görüşünü savunan yazar, sanatta güzellik ilkesine bağlı kaldı. Eserlerinde genellikle aşk ve ölüm temalarını işledi. 1870 yılında ilk oyunu olan “Afife Anjelik”i yazdı. Ardından ertesi yıl “Nağme-i Seher” adlı şiir kitabının yayımladı. Muallim Naci ile olan fikir ayrılıkları neticesinde Edebiyat-ı Cedide’nin kurulmasına zemin hazırladı. Başta Tevfik Fikret olmak üzere bir takım edebiyatçıları çevresine topladı. Tanzimat ve Batı edebiyatı düşüncesinin yeni kuşağa aktarılmasında etkili olan yazarın en çok bilinen ve tek romanı olan “Araba Sevdası” Türk Edebiyatı’nda gerçekçilik akımının ilk örneklerinden biridir. Bu romanında parasını eğlence ve lüks hayata harcayanları sert bir dille eleştiriyordu.

Türk Edebiyatı’nın gelişmesinde ve yenileşmesinde önemli bir yeri olan Recaizade Mahmut Ekrem, 31 Ocak 1914’te Meclis-i Ayan üyeliği devam etmekte iken hayata veda etti. Ölümü nedeniyle okullar tatil edildi ve büyük bir cenaze töreni hazırlandı. Ölümünden çok etkilendiği oğlu Nejad’ın Küçüksu’daki mezarının yanına defnedildi.

Recaizade Mahmut Ekrem’in sanatı ve görüşleri
İlk şiirlerinde eski anlayışı sürdüren Recaizade Mahmut Ekrem tehliller, münacatlar, naatlar, övgüler ve gazeller yazdı. Namık Kemal ve Abdülhak Hamit’in etkisiyle şiirlerini yenileştirerek geliştirdikten sonra, Divan edebiyatının dil ve anlatımını taklit eden bu şiirlerini beğenmediğini belirtti. Ona göre şiirin, edebiyatın ve geniş anlamda sanatın, insanda değişik duygular uyandıran güzelliklerini anlatmaktan başka bir amacı yoktur. Siyaset, toplum ve ahlak sorunları, şiiri ilgilendirmez. Sanatçı yapıtını bir ahlak dersi vermek için değil, duygu, düşünce ve hayal güzelliklerine ulaşmak için yazar. Bu bakımdan Recaizade Mahmut Ekrem, Tanzimat döneminin edebiyatta bir tür toplumsal ahlakın ve siyasal düşüncelerin savunuculuğunu yapan birinci kuşak sanatçılardan ayrılarak, Servet-i Fünun şiirini hazırlayan sanatçıdır. Güzelliğin, düşünce, duygu ve hayal güzelliği olarak üç bölümde toplandığını belirtir. Zemzeme adlı üç ciltlik kitabındaki şiirlerde duygu güzelliğine yönelmiştir. Ona göre, şiirde biçimi, yüksek, süslü ve alelade olmak üzere üçe ayırdığı üslup belirler. Kendi şiirlerinde bu üç üslubu da denemiştir.

Şiirlerinde günlük yaşam, anılar, aşk, doğa ve özellikle ölüm konularını işleyen Recaizade Mahmut Ekrem, dil konusunda da Tanzimat edebiyatının birinci kuşağının ulaştığı yalınlıktan ayrıldı, şiirin kendisine özgü bir dili ve sözcük dağarcığı olduğunu belirterek Servet-i Fünun’un şiir dilinin çıkış noktasını oluşturan bu dil anlayışını şiirlerinde uyguladı ve edebiyat dilinin konuşma dilinden ayrılmasına yol açtı.

Eleştiri yazılarıyla yeni kuşağın edebiyat anlayışını yönlendiren Recaizade Mahmut Ekrem ‘e göre şiirdeki üslup güzelliğini ölçü ve uyak yaratmaktadır. Uyağın eski edebiyattaki gibi göz için değil kulak için kullanılması gerektiğini, yani yalnız yazılışı değil, sesleri benzeyen sözcüklerin de uyak olabileceğini söyleyerek uyak anlayışına da yenilik getirmiştir. Türkçe sözcüklerin, özellikle yüklemlerin müzik değeri olmadığını ileri sürmesi, dilde yalınlıktan uzaklaşmasının bir başka nedenidir.

Recaizade Mahmut Ekrem’in eserleri

  • ARABA SEVDASI: Recaizade Mahmut Ekrem; roman; Türk edebiyatının ilk realist ( gerçek ) romanıdır; yazar bu romanda yanlış Batılaşma anlayışını mizahi öğelerle gözler önüne sermektedir; romanda geçen olaylar ve karakterler bütünüyle doğal ve yerlidir; roman, Batılaşmayı yanlış anlayan, kendi kültürüne yabancılaşmış bir genç olan Bihruz Bey’in yaşadıklarını anlatır; yazar yanlış Batılaşmayı anlatırken Bihruz Bey’in içine düştüğü Batı hayranlığına uğruna yapılan komiklikleri anlatır…
  • MUHSİN BEY: Recaizade Mahmut Ekrem; hikâye…
  • ŞEMSA: Recaizade Mahmut Ekrem; hikâye…
  • AFİFE ANJELİK: Recaizade Mahmut Ekrem; tiyatro; yazarın ilk tiyatro eserdir; yazar bu eserinde, daha çok devrin tiyatroya olan eğilimleri dolayısıyla yazarı tarafından bu yolda denenmiş bir eserdir; eser, edebiyat tarihimizin öncü birikimleri arasında sayılmalıdır…
  • ATALA: Recaizade Mahmut Ekrem; oyun; yazar bu eserini, Fransız yazar Chateaubriand roman türündeki eserini Türkçeye çevirerek oyun haline getirmiştir…
  • ÇOK BİLEN ÇOK YANILIR: Recaizade Mahmut Ekrem; tiyatro; komedi türünde yazılmış bir eserdir; yazar bu eserinin konusunu Binbir Gündüz Hikâyeleri’nden almıştır; eserde, kendi kazdığı kuyuya yine kendisi düşen Maraş kadısı Azmi Efendi’nin serüvenini anlatır…
  • VUSLAT: Recaizade Mahmut Ekrem; tiyatro; yazarın bu eserinde, Namık Kemal’in eseri olan “Zavallı Çocuk “ adlı tiyatro eserinin etkisinde kaldığı görülür…
  • AH NEJAT: Recaizade Mahmut Ekrem; şiir; 15 yaşındayken veremden ölen oğlunun anısına kaleme aldığı şiiridir; elem ve hüznün ağır bastığı bir şiirdir…
  • NAĞME-İ SEHER: Recaizade Mahmut Ekrem; şiir kitabı; şairin ilk şiir kitabıdır; buradaki şiirleri genellikle Divan şiirinin özelliklerini taşıyan şiirleridir…
  • NİJAD EKREM: Recaizade Mahmut Ekrem; şiir kitabı; 1900’de henüz 15 yaşındayken veremden ölen oğlunun anısına kaleme aldığı eseridir; içinde oğlunun yazıları da vardır…
  • PEJMÜRDE: Recaizade Mahmut Ekrem; şiir kitabı…
  • YADİGÂR-I ŞEBAB: Recaizade Mahmut Ekrem; şiir kitabı; şairin Tanzimat şiiri geleneğine uygun yazdığı şiirleridir; şiirlerinde bireysel temalara yer vermiştir…
  • ZEMZEME 1-2-3: Recaizade Mahmut Ekrem; şiir kitabı…
  • TAKDİR-İ ELHAN: Recaizade Mahmut Ekrem; eleştiri; yazarın şiirle ilgili görüşlerini yer aldığı Zemzeme adlı şiir kitabının önsözüne koyduğu eleştiri türündeki bir eserdir; yazar bu eserinde kafiyenin kulak için olduğunu savunmuştur. Buna karşılık Muallim Naci’de kafiyenin göz için olduğunu savunarak Zemzeme’ye karşı Demdeme’yi yazmıştır…
  • KUDEMADAN BİRKAÇ ŞAİR: Recaizade Mahmut Ekrem; eleştiri; biyografik bir eserdir; eserde bazı şairleri kendi kişisel duygularıyla eleştirmiştir…
  • ZEMZEME ÖNSÖZÜ: Recaizade Mahmut Ek-rem; eleştiri…
  • TALİM-İ EDEBİYAT: Recaizade Mahmut Ekrem; düzyazı; yazarın kendi hazırladığı edebiyatla ilgili görüşlerini bir araya getirdiği bir kitaptır; bir ders kitabıdır; öğretmenlik yaparken öğrencilerine okuttuğu bir eserdir; Yeni edebiyatı örneklendiren bir eserdir…