Saltanat nedir?: Saltanat; Osmanlı İmparatorluğu zamanında halkın yönetilme biçimine verilen addır. Osmanlı Hanedanından olan padişahın mutlak egemen ve ülkenin hakimi olması anlamındadır. Saltanat kelimesi aslında Türkçe’de gösteriş ve zenginlik manasındadır. Bir ülkeyi, milleti, ümmeti, ya da imparatorluğu yönetme hakkının tek bir hanedanda yani tek bir ailede toplandığı yönetim sistemidir. Buna monarşide denmektedir. İktidarın tek kişide toplandığı yönetim biçimidir. Bir nevi krallık yani bizdeki deyimiyle padişahlıktır. Bu yönetim biçiminde hakimiyet babadan oğula geçmektedir. Yani yönetime bir ailenin elindedir. Bu yönetim biçimim TBMM tarafından 1 Kasım 1922’de kaldırıldı. Böylece Osmanlı Devleti resmen sona ermiş oldu.

Saltanatın kaldırılmasının nedenleri

  1.  Osmanlı Devletinin TBMM Hükümeti yanında Lozan görüşmelerine çağrı edilmesi ve durumun Türk Milletinin çıkarına ters düşmesi.
  2.  İstanbul Hükümeti ve padişahının, Kurtuluş Savaşı sırasında milli direnişe karşı olması.
  3.  Saltanat sisteminin ulusal hakimiyet anlayışına ters düşmesi.
  4.  TBMM Hükümetinin padişahın da yanında bulunduğu İtilaf Devletlerine karşı kesin zafer kazanılması.
  5.  Bir ülkede 2 hükümetin bulunmasının ulusal menfaatlerle bağdaşmaması.

27 Ekim 1922de İtilaf Devletleri TBMM Hükümeti yanında İstanbul hükümetini de Lozan görüşmelerine çağrı ettiler. İtilaf Devletlerinin amacı; görüşmeler sırasında 2 hükümeti birbiri ile düşürerek Türk Milleti aleyhine kararlar kabul ettirmektir. Bu durum saltanatın kaldırılmasını hızlandırmıştır. Bu gelişmeler ve nedenlerden dolayı Mustafa Kemal Paşa, padişahlıkla halifeliği birbirinden ayırıp politik İktidarı temsil eden saltanatın kaldırılması, halifeliğin ise sürek etmesi şeklinde 1 çözüm yolu buldu. Komisyonda görüşmelerinin çıkmaza girdiğini gören Mustafa Kemal Paşa, 1 sıranın üzerine çıkarak şunları söylemiştir. Efendiler, egemenliği, asla kimse, asla kimseye bilim gereğidir, diye görüşmeyle tartışmayla vermez. hakimiyet güçle, kudretle ve zorla alınır. Osman oğulları zorla Türk milletinin egemenliğine el koymuşlardır. Bu yolsuzluklarını altı 100 yıldan beri sürdürmüşlerdir. Şimdi de Türk Milleti, bunlara yeter diyerek ve bunlara karşı ayaklanarak egemenliğini kendi eline almış bulunuyor. Bu 1 oldu bittidir dedi.

Saltanatın kaldırılmasının sonuçları

  1.  Altı 100 yıllık Osmanlı Saltanatı sona erdi. böylelikle Türkiyedeki 2 başlılığın ve 2 hükümetin bulunması sona erdi.
  2.  Ulusal egemenliğin bütün bi şekilde sağlanması için kritik 1 adım atıldı.
  3.  TBMMnin açılışından sonraları ikinci büyük İnkılap hareketi gerçekleştirilmiştir.
  4.  Milli Egemenliğin gerçekleşmesi yolunda kritik 1 adım atıldı. Saltanatın kaldırılmasıyla TBMM Hükümeti Türkiyede yönetimi tek başına ele almıştır.
  5.  Devletin Laikliği konusunda ilk derece gerçekleştirildi. Bu gelişme birlikte din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır.
  6.  TBMM halifeliğinin İngiltere tarafından kullanılmasının engellenmesi amacıyla, Osmanlı hanedanından Abdülmecid Efendiyi halife seçtiğini duyuru etti.
  7.  Son Osmanlı padişahı VI Mehmet Vahdettin, 17 Kasım 1922de İngiltereye sığınarak ülkeyi terk etti.
  8. Türkiyede devlet başkanlığı sorunu ortaya çıktı. Bu mesele Cumhuriyetin ilanını hızlandırmış ve devlet başkanlığı sorunu Cumhuriyetin ilanı birlikte çözümlenmişti.
  9. TBMMde tartışmalar daha da artarak Meclisin çalışmaları olumsuz yönde etkilendi. Bununda etkisiyle, TBMMnin seçimlere gitmesi hızlandı.

Saltanatın kaldırılmasının önemi 

  1.  Cumhuriyete geçiş süresi hızlanmış demokratik 1 düzenin kurulmasının önündeki en kritik ehemmiyet kaldırılmıştır.
  2.  Halifelik ulusal egemenliğe bağlantılı sembolik 1 kurum halin getirilmiştir.
  3.  Birinci TBMMnin ilk ve tek inkılabıdır.
  4.  Cumhuriyetçilik ilkesi doğrultusunda yapılmış esas inkılaptır.

Saltanatın 16 Mart 1920 tarihinden itibaren yok sayılması yerine bunu 23 Nisan 1920ye götürmek daha yerinde olurdu. Çünkü milli hakimiyet ilkesinin uygulanmaya başlamasından itibaren, şahsi hakimiyet son ermiştir. 16 Mart 1920 tarihinde saltanatın kalkmış sayılması TBMM birlikte kurulan düzenin hiç geçici olmadığını anlatmış bulunuyordu.

TBMM daha yepyeni halifeyi seçmeden 17 Kasım gecesi Vahdettin, İngiliz donanmasına sığınarak vatan dışına kaçtı. Nedeni; Kendisinin İngiltereye sığınırken halife sıfatını kullanmış olmasındandır. Bunun üzerine TBMM, 18 Kasımda verdiği 1 kararla Vahdettinin halife olmadığını belirtti. 20 Kasım tarihli kararı birlikte de Osmanlı ailesinden Abdülmecidi halife seçti. Vahdettin bu hadiseler sonucunda Malta adsına oradan da Hicaz adsına gitti. Daha sonraları 65 yaşında iken 1926da San-Remada öldü.