Edebiyat

Halk edebiyatı nazım biçimleri nelerdir?

Halk edebiyatı nazım biçimleri nelerdir?

Halkın zevkini karşılamak için sözlü olarak ortaya konan, kendine özgü bir dili ve üslubu bulunan edebiyat koludur. Anadolu’da gelişen orta tabaka edebiyatımızdır. Halk arasında yetişen saz şairlerinin, Tekke şairlerinin ve halkın meydana getirdiği edebiyattır. Önceleri Anonim Halk edebiyatının son dönemlerde ise Klasik edebiyatımızın (divan edebiyatı) etkisindedir.

Halk edebiyatının başlangıcı İslamiyet öncesine kadar uzanır. Halk edebiyatı hep ikinci planda kalmış ve halkın ilgisiyle varlığını bugüne kadar devam ettirmiştir. Halk edebiyatı, ortaya konan ürünlerin gösterdiği biçim ve içerik özelliklerine göre üç bölüme ayrılır:

1- Anonim Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri

  • Mâni: Halk şiirinde en küçük nazım biçimidir. Yedi heceli dört dizeden oluşur. Uyak düzeni aaxa şeklindedir. Birinci ve üçüncü dizeleri serbest, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı mâniler de vardır (xaxa).
  • Türkü: Türlü ezgilerle söylenen anonim halk şiiri nazım biçimidir. Söyleyeni belli türküler de vardır. Halk edebiyatının en zengin alanıdır. Anadolu halkı bütün acılarını ve sevinçlerini türkülerle dile getirmiştir. Türkü iki bölümden oluşur. Birinci bölüm asıl sözlerin bulunduğu bölümdür ki buna “bent” adı verilir. İkinci bölüm ise bentlerin sonunda yinelenen nakarattır. Bu bölüme “bağlama” ya da “kavuştak” denir.
  • Ağıt: Ölen kişi için söylenir. Ölen kişinin iyilikleri güzellikleri anlatılır. Ölen kişinin ardından duyulan üzüntü dile getirilir. Aşık edebiyatında ağıt söyleyenin kim olduğu bellidir ama anonim halk edebiyatında belli değildir. İslamiyet öncesinde Sagu Divan edebiyatında Mersiye karşılığıdır. Ölçü ve uyak düzeni Türkü ile aynıdır.
  • Ninni: Annelerin çocuklarını uyutmak için söyledikleri kendine özgü bir ezgi ile söylenen şiirlerdir. Çocuğuna duyduğu sevgiyi ve iyi dilekleri söyler. Sade bir dil vardır. Genellikle 7, 8’li hece ölçüsüyle söylenir.

2- Âşık Edebiyatı Nazım Biçimleri

  •  Koşma: Halk edebiyatında en çok kullanılan biçimdir. Genellikle hece ölçüsünün on birli (6+5 ya da 4+4+3) kalıbıyla yazılır. Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişir. Şair koşmanın son dörtlüğünde adını ya da mahlasını söyler.
  •  Semai: Semai’nin sözlük anlamı:Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen (söz) demektir. Koşmadan sonra en çok kullanılan nazım şeklidir. 3-4-5 dörtlük olabilir. 8‘li hece vezni ile söylenir(bu yönü ile koşmadan ayrılır diğer özellikleri hemen hemen aynıdır.) Uyak düzeni koşma ile aynıdır. Aşk,ayrılık,özlem ,ayrılık gibi konular daha çok işlenir. Görünüşte kolay gibi görünür ama yazılması zordur. Söyleyeni bellidir.
  •  Varsağı: Güney Anadolu bölgesinde yaşayan Varsak Türklerinin özel bir ezgiyle söyledikleri Türkülerden gelişmiş bir biçimdir. Dörtlük sayısı ve uyak düzeni “Semâi” gibidir. Varsağılar yiğitçe, mertçe bir üslupla söylenir. Bu da dörtlüklerin içindeki “bre” “hey” “behey” gibi ünlemlerle sağlanır. Halk edebiyatında en çok varsağı söylemiş şair Karacaoğlan”dır.
  •  Destan: Dört dizeli bentlerden oluşan, oldukça uzun bir nazım biçimidir. Kimi destanlarda dörtlük sayısı yüzden fazladır. Genellikle hece ölçüsünün on birli kalıbıyla yazılır. Uyak düzeni koşma gibidir.

3- Tekke Edebiyatı Nazım Şekilleri

  •  İlahi: Dini konularda yazılır. Allah’ı övmek onu yüceltmek ona yalvarmak için yazılır. kendine özgü bir ezgi ile söylenir. Hece ölçüsünün 7, 8 ve 11 ‘li kalıpları daha çok kullanılır. (bunun dışında diğer hece ölçüsü kullanılan kalıplar da vardır.) Daha çok dini törenlerde okunur. Divan edebiyatında ki tevhid ve münacatın karşılığıdır. Tarikatlara göre farklı ad alır. (Bektaşilerde nefes, Mevlevilerde ayin, Alevilerde deme)
  •  Nefes: Bektaşi şairlerin yazdıkları tasavvufi şiirlere denir. Genellikle nefeslerde tasavvuftaki vahdet-i vücud kuramı anlatılır. Bunun yanı sıra Hz. Muhammed ve Hz. Ali için övgüler de söylenir. Nefeslerde kalenderane ve alaycı bir üslup dikkati çeker.
  • Nutuk: Pirlerin ve mürşitlerin, tarikata yeni giren dervişlere, tarikat derecelerini ve tarikat âdabını öğretmek için söyledikleri şiirlerdir.
  • Devriye: Devir kuramını anlatan şiirlere denir. Devir kuramı Hz. Muhammed’in “Ben nebî iken Âdem su ile çamur arasındaydı.” hadisi ile ilgilidir. Mutasavvıflara göre vücut halindeki Muhammed yeryüzüne sonradan gelmiştir. Hâlbuki ruh hâlinde olan Hz. Muhammed ezelden beri vardır. Vakti gelen ruh maddî âleme iner. Önce cemâda, sonra nebâta, hayvana, insana ve en son da insan-ı kâmile geçer. Orandan da ilk büyük ruh olan Tanrı’ya döner ve onunla birleşir. Bu inişe nüzûl, tekrar Tanrı’ya dönüşe de urûc denir. Bu iniş ve çıkışı anlatan şiirlere de devriye adı verilir.
  • Şathiye: İnançlardan alaylı bir dille söz eder gibi yazılan şiirlerdir. Görünüşte saçma sanılan bu sözlerin, yorumlandığında tasavvufla ilgili türlü kavramlara değindiği anlaşılır. Bu tür şiirlere genellikle Bektaşi şairlerinde rastlanır. Medrese hocalarına göre bu şathiyeler küfür sayılır.

Halk edebiyatının önemli şairleri

  • YUNUS EMRE: (13.yy) Tasavvuf düşüncesini benimseyen şair Tanrı aşkını ve insan sevgisini dile getirmiştir.
  • Tekke edebiyatının en lirik şairidir. Halkın konuştuğu Türkçeyi bir edebiyat dili haline getirmiştir. Yalın ve içten bir söyleyişi vardır. Zaman zaman aruz ölçüsüyle ve divan edebiyatı anlayışıyla da şiirler yazmıştır.
  • Tüm insanların eşit ve kardeş olduğuna inanmış; dil, din, ırk ayrımı yapılmasına karşı çıkmıştır. Türkçe divan sahibi ilk şairdir. Ayrıca Risaletü’n-Nushiyye adlı öğretici bir mesnevisi vardır.
  • HACI BAYRAM VELİ: XIV.yüzyıl ikinci yarısıyla XV. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış bir tasavvuf şairidir. Bayramiye tarikatını kurmuştur. Yunus Emre etkisinde sade bir dil ve lirik bir anlatımla dile getirdiği şiirlerinden yalnızca birkaç tanesi bilinmektedir.
  • KAYGUSUZ ABDAL: (16.yy) Softa görüşle alay eden özgür düşünceli bir Bektaşi şairidir. Hem heceyle hem de aruzla yazılmış şiirleri vardır.
  • PİR SULTAN ABDAL: (16.yy) Alevi-Bektaşi şiir geleneğinin en ünlü şairidir. Dinsel inançların etkili olduğu bir ayaklanmanın önderliğini yapmış, asılarak öldürülmüştür. Şiirini bir araç olarak kullanmasına rağmen kuru bir öğreticiliğe düşmemiş, şiirini duygu yönünden de beslemiştir.
  • KÖROĞLU: (16.yy) Çoğunlukla koçaklama türünde örnekler vermiş coşkulu şiirler söylemiştir. Bolu Beyi’yle olan mücadelesi efsaneleşen şair, halkın gönlünde yerini almıştır.
  • KARACAOĞLAN: (17.yy) Din dışı konularda yazmış, yaşama sevinci, insan ve doğa sevgisini dile getirmiştir. Âşık edebiyatının duygu yönünden en zengin ve güçlü şairidir.. Hayatı hakkında kesin bilgilere sahip olmadığımız Karacaoğlan’ın XVI ya da XVII . yüzyılda Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayıp dolaştığı sanılmaktadır. Şair Toroslar’da, Türkmen boyları arasında yetişmiş; göçebe bir şair olarak Anadolu içinde ve dışında gezmiştir. Geleneksel şiirin dil, anlatım, ölçü anlayışından ayrılmadan aşk, doğa, ölüm, ayrılık gibi temaları işlemiştir;özellikle koşma ve semai biçimlerinde büyük başarı kazanmıştır.
  • GEVHERİ: (17.yy) Aruz ölçüsünü de sıkça kullanan Kırımlı bir halk ozanıdır.
  • DERTLİ: (19.yy) Toplumsal yergi içerikli, softalığı, yobazlığı eleştiren şiirleriyle tanınan Bolu’lu bir halk ozanıdır.
  • DADALOĞLU: (19.yy) Çukurova yöresinde yetişen halk şairlerindendir. Türkmen boylarının yerleşik hayata geçirilmesi için 1865’te yöreye yollanan Fırka-i İslahiye adlı Osmanlı ordusuyla Türkmenler arasındaki çatışmalara katılmış, bu olayları yiğitçe bir eda ile koçaklamalarına yansıtmıştır. Ayrıca aşk ve doğadan söz eden şiirleri de başarılıdır. Şiirlerini temiz bir halk diliyle ve hece ölçüsü ile yazmıştır.
  • ÂŞIK VEYSEL: XX. yüzyıl halk şairidir. Şarkışla’da doğup büyümüş, Cumhuriyetin onuncu yılında Ankara’ya gelerek şiirlerini okumuş, bundan sonra ünü yayılmaya başlamıştır. Çocukluğunda geçirdiği çiçek hastalığıyla gözünü kaybeden Aşık Veysel; genellikle gezgin bir hayat sürmüş ; kent kent dolaşarak aşktan, doğadan , kardeşlikten, birlikten, barış içinde yaşamaktan ve insanı insan yapan erdemlerden bahseden şiirlerini saz eşliğinde söylemiş; bu içeriğin halka yakın düşmesi , ona kitlesel bir sevginin doğmasına yol açmıştır. Tasavvuf felsefesinin kazandırdığı hoşgörü anlayışı, şiirinin temellerinden biridir. Şiirlerini Deyişler, Sazımdan Sesler adlı iki kitapta toplamıştır. Son olarak tüm şiirlerini , Ümit Yaşar Oğuzcan tarafından Dostlar Beni Hatırlasın adıyla yayımlanmıştır.

Arkadaşlarınla paylaşır mısın?

Halk edebiyatı nazım biçimleri nelerdir? hakkındaki aklınıza takılan soruları aşağıdan öğretmen ve öğrencilere sorabilir, Halk edebiyatı nazım biçimleri nelerdir? için bilgi alabilirsiniz..

Halk edebiyatı nazım biçimleri nelerdir? Hakkında 1 Yorum:

  1. Nazım biçimleri, edebiyatta beş başlık altında ele alınır. Bunlar, İslamiyet öncesi Türk edebiyatı nazım biçimleri, anonim halk edebiyatı nazım biçimleri, aşık edebiyatı nazım biçimleri, divan edebiyatı nazım biçimleri, Batı uygarlığı çevresinde gelişen Türk edebiyatı nazım biçimleridir.

Yorumlarını paylaşır mısın?

css.php