Edebiyat

Araba Sevdası romanı kitap özeti

Araba Sevdası romanı kitap özeti

Osmanlı Edebiyatının ünlü şairlerinden biri olan Recaizade Mahmud Ekrem’in tek romanı olan Araba Sevdası ilk olarak 1896 yılında yayınlanmış ve büyük beğeni toplamıştır. Türk edebiyat klasikleri arasında yer alan ve tekrar tekrar yayınlanan kitap halen günümüz de okunması gereken romanlar listesinde yer almaktadır.

Araba Sevdası kitabının kahramanları

  • Baş Kahraman- Bihruz Bey:  Romanın baş kişisidir. 23-25 yaşlarında, kısaca boylu, güzel giyimlidir. Kişilik ve sahip olduğu değerler bakımından oldukça zayıftır. Batılılara özenen bir züppedir. Etrafındakilerle sürekli olarak Fransızca konuşması bu özentinin sonucudur. Ölçüsüz bir mirasyedi olan Bihruz Bey, oldukça savurgandır. Ayrıca gerçeklerden kaçan birisidir.
  • Keşfi: Bihruz’un daireden arkadaşıdır. Sürekli olarak yalan söyler, yalanlarıyla Bihruz’u kandırır.
  • Perişev: Bihruz’un aşık olduğu kadın. Ancak Bihruz’un sandığı gibi soylu ve zengin değildir. Eşinden ayrılmış ve annesiyle birlikte oturan yoksul bir kadındır. Çengi Hanımla kurduğu arkadaşlık erdemlerini yitirmesine neden olmuştur.
  • Mösyö Piyer: 65 yaşlarında, siyasete ilgi duyan Fransızca öğretmeni. Memleket meseleleriyle ve siyasetle ilgili haberlere önem veren bir tiptir. Menfaatçi ve içten pazarlıklıdır.
  • Bihruz’un Annesi: Oğlunun davranışlarını onaylamaz ancak onu baba otoritesinden yoksun bir biçimde şımartarak yetiştirmiştir. Oğluna söz dinletemez.
  • Naim Efendi: Bihruz’un çalıştığı Kalemdeki kişilerden biri. “Ayaklı Kütüphane” diye nitelendirilecek kadar bilgilidir. Doğu ve Batı edebiyatları hakkında çok şey bilir.

Romanda Zaman: Roman, Tanzimat döneminde, 1870 yılında geçen olayları anlatıyor. Bu dönemde, Tanzimat Fermanı ile günlük yaşamda söz konusu olmaya başlayan değişim romana yansıyor. Recaizade Mahmut Ekrem, bu dönemi Batılılaşmanın yanlış anlaşıldığı bir dönem olarak değerlendirip eserine yansıtıyor. Özenti ve taklit batılılaşmanın zararlarını ortaya koyuyor.

Romanda Mekan: Romanda İstanbul, geniş bir betimleme ile veriliyor. Özellikle de Çamlıca ve Beyoğlu Semtleri olayların geçtiği mekanlardır, bu mekanlarda yaşananlar, yaşam biçimleri anlatılıyor.

Arka kapak bilgisi
Batılaşmanın aşırı ve tahrip edici örnekleri ve dönemin devlet-toplum-fert ilişkilerini ironiyle ele alır “Araba Sevdası”. Türk romancılığının ilk realist eseri sayılabilecek bu kitap psikolojik tahlilleri ve tavsiyeleriyle dikkat çeker. Günümüzde yaşanan batılaşma maceramıza daha o günlerden göndermelerde bulunur.

Maceraperest, şımarık ve sorumsuz bir adamın babasından kalan mirası fütursuzca harcamasıyla başlar. Son derece gösterişli arabasıyla eğlence yerlerini dolaşırken gördüğü bir sarışına aşık olur. Ancak lüks arabasının ihtişamına aldandığı sarışın aslında hafifmeşrep bir kadındır. Kafasında Fransız romanlarından ve şiirlerinden okuduğu aşklara benzer hayali bir aşk kurgular. Ve bıkıp usanmadan asil sarışıla tekrar buluşacağı günü bekler.

Kitabın ana fikri
Bu eserden dış görünüşün insanı yanıltabileceği ve dış görünüşe fazla aldanılmaması gerektiği yargısı çıkarılmaktadır. Bunun yanında insanın olayları kendi istediği gibi algılamayıp gerçeği görmesinin gerektiği, o zamanlarda görülen ve yabancı hayranlığından kaynaklanan Fransızca ile karışık bir dil kullanma durumunun kişilerin anlaşmasında zorluklar yarattığı ve önyargılı davranışların insanı ne derece hataya sürüklediği anlatılmaktadır.

Araba Sevdası kitabının özeti

Bihruz Bey zamanındaki İstanbul’da yaşayan, pek şık giyinmesini seven ve validesinin yardımıyla geçinen, kibirli ve kendini beğenmiş, genç bir beydir. Her yıl olduğu gibi, baharın gelmesiyle Bihruz Bey’in de içi hoş olur ve sık sık gezintilere çıkar. Bir gün gelir ve Lando diye tabir edilen ve bir o kadar da şık olan sarı renkli at arabasına biner. Arabasından indiğinde güzel bir Lando daha gelir ve içerisinden iki hanım iner. Biri Periveş adında güzel, yirmi yaşlarında, sarışın bir hanım ve diğeride Bihruz Bey’in sarışın hanımın hizmetkarı sandığı yaşlıca bir kadındır. Bihruz Bey, blond diye tabir ettiği sarışın hanıma gönlünü kaptırır. Bu hanımların arakalarından yürür ve hanımların bu yere bir sonraki Cuma geleceklerini öğrense de gelecekleri saati öğrenmek nasip olmaz. Bir anda Keyfi Bey’in çıkması ile Periveş hanım hızlıca kaçar ve Bihruz Bey her ne kadar takip etmeye çalışsa da izini kaybeder. O günden sonra bu sarışın güzel, Bihruz Bey’in aklından hiç çıkmaz.Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet

Bihruz Bey sarışın hanım için bir mektup ve alıntı bir şiir yazıp, gönderir. Fakat daha sonra şiirde anlamını bilmediği bir sözcüğün, ona değil de sarışın yerine esmere hitap ettiğini öğrenince kahrolur. Bu sırada borçlarının kabarması üzerine paraya ihtiyaç duymaktatır. Bu yüzden köşkü satmayı düşünse de validesi buna izin vermemektedir. Keyfi Bey ile konuşurken Keyfi Bey’in yalandan söylediği sarışın güzelin (blondun) öldüğü haberini alır. Bunun üzerine Bihruz Bey sanki çok büyük bir aşk yaşamışlar gibi kendini kahreder, günlerce ağlar.

Daha yeni kendine geldiği anda dışarı gezintiye çıkmıştır. Üsküdar vapuruna yaklaşır fakat onu kaçırır. Vapur henüz iskeleden ayrıldığı anda Periveş hanımın vapurda oturduğunu görür. Bir anda büyük bir heyecana kapılır ve sevinçten gözleri ışıldar. Keyfi Bey’in yalanını suratına çarpmak hevesiyle Keyfi Bey’in yanına gider fakat Keyfi Bey ikinci bir yalanla o gördüğü kişinin Periveş hanım olmadığını ve ona çok benzeyen bir çalışanı olduğunu söyler. Bunu üzerine Bihruz Bey tekrar yıkılır. Bu esnada alıcaklılar Bihruz Bey’i sıkıştırmaktadır.

Bihruz Bey’in arabacısı olan Andon bir gün Bihruz Bey’in emri üzerine onu bekler ve Bihruz Bey’in geri dönmemesi üzerine köşke doğru yola koyulur. Bu esnada arabayı çizdirerek ufak bir kaza yapar. Bundan Bihruz Bey’in haberi olmadan kurtulmak amacıyla arabayı tamir fabrikasına götürür. Fabrikasında Bihruz Bey’in arabasını gören Kondaraki, onca uyarılara rağmen Bihruz Bey’in borcunu ödememesi üzerine arabaya ve hayvanlara el koyar. Bunun üzerine Andon çaresiz köşke gider ve olanları Bihruz Bey’e anlatınca işten kovulur. Kondaraki daha sonra Bihruz Bey’e nisbet olurcasına Andon’u işe alır.

Bihruz Bey validesinin isteği üzerine İstanbul’dan ayrılmayı düşünürken bir yıl daha burda geçirmeye karar verir. Bu esnada Müsyü Piyer ara sıra gelmekte ve beraber çalışmaktadırlar. Bir gün Bihruz Bey çarşıda gezerken o sarışını tekrar görür ve blondunun çalışanı olarak sandığından aşık olduğu sarışın kadının mezarını öğrenmek maksadıyla hanımın peşine koyulur. Ara bir sokaktan geçerken nazik bir şekilde durumu izah eder. Sonra da aşık olduğu o sarışın hanımın aslında o çalışan kadın olduğunu ve o gün geldikleri güzel arabayı kiraladıklarını diyer bir tabir ile zengin olmadıklarını öğrenir. Bunun üzerine yalan aşkından dolayı Bihruz Bey bir daha yıkılır. Sarışın hanım da alay ederek yoluna devam eder.

Arkadaşlarınla paylaşır mısın?

Araba Sevdası romanı kitap özeti hakkındaki aklınıza takılan soruları aşağıdan öğretmen ve öğrencilere sorabilir, Araba Sevdası romanı kitap özeti için bilgi alabilirsiniz..

Yorumlarını paylaşır mısın?

css.php