Tarih

Orhun Yazıtlarının özellikleri ve tarihçesi

Orhun Yazıtlarının özellikleri ve tarihçesi

Orhun yazıtları nedir?: Orhun Yazıtları, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarını Yolluğ Tigin yazmıştır. Yolluğ Tigin aynı zamanda Bilge Kağan’ın yeğenidir. Yazıtlarda bu abidelerin sonsuzluğa kadar kalması temennisi ile “Bengü Taşlar” denmiştir.

Orhun yazıtları nerededir?

Orhun Yazıtları,günümüzde Moğolistan sınırları içerisinde, Baykal Gölü’nün güney cephesinde, Orhun nehrinin oluşturduğu vadi ile Koşo Çaydam gölü arasında, düzlemde 48. enlem ve 107. boylam arasındaki bölgede konumlanmış durumdadır. Moğolistan Orhun Vadisinde yer alan Orhun Abidelerinin bulunduğu alanın hemen dibine oluşturulmuş olan ve tarihi yazıtların içine yerleştirildiği Orhun Müzesi bugün ziyaretçi kabul etmektedir. Ulan Batur günümüz Moğolistan’ın başkentidir ve kitabelere uzaklığı yaklaşık 7 saat süren ve büyük kısmı hasar görmüş halde olan 370 kilometre uzaklıktaki Karakumunul şehrinin Haşat yöresindeki Orhun Yazıtları Projesi’ne Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) büyük ilgi ve destek gösterdi.

Göktürk Alfabesi özellikleri

Orhun Âbidelerinin yazıldığı Göktürk alfabesi 38 harflidir. Bu alfabede 4 sesli, 9 birleşik, 25 de sessiz harf bulunmaktadır. Göktürk alfabesi, Türklerin ulusal alfabesidir. Bu alfabenin eski Türk damgalarından doğduğu ileri sürülmektedir. Göktürk yazısı sağdan sola, yukarıdan aşağıya doğru bitiştirilmeden yazılır. Sözcükleri ayırmak için genellikle iki nokta konur.

Kül Tigin ve Bilge Kağan anıtlarında metinler, yukarıdan aşağıya doğru yazılmış ve satırlar sağdan sola doğru dizilmiştir. Göktürk alfabesi, Türkçenin tarih boyunca hiç değişmemiş bulunan büyük ünlü (sesli) uyumu dikkate alınarak düzenlenmiş bir alfabedir.

Kültigin Anıtı: 3,35 metre yükseklikte, kireçtaşından yapılmış ve dört cephelidir. Doğu-batı cephelerinin genişliği aşağıda 132, yukarıda 122 santimetredir. Yazıtın doğu yüzünde 40; güney ve kuzey yüzlerinde 13’er satır Göktürk harfli Türkçe metin vardır. Batı yüzünde ise, devrin Tang İmparatoru’nun Köl Tigin’in ölümü dolayısıyla gönderdiği Çince mesajına yer verilmiştir. Batı yüzde Çince yazılar dışında yazıta sonradan eklenmiş Göktürk harfli iki satır bulunmaktadır. Yazıtın kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı yüzlerinde de (pahlarda) Göktürk harfli Türkçe metinler mevcuttur. Kültigin yazıtında Göktürk tarihine ait olaylar, Bilge Kağan’ın ağzından nakledilerek birlik, bütünlük mesajı verilir. Yazıtın doğu, kuzey ve güney yüzlerinin yazıcısı, Yollug Tigin, batı yüzünün yazıcısı ise, Tang İmparatoru Hiuan Tsong’ın yeğeni Çang Sengün’dür. Köl Tigin yazıtının doğu yüzünde, bütün Türk boylarının ortak damgası olduğu sanılan dağ keçisi damgasına; doğuya ve batıya bakan “tepelik” kısımlarında ise, kurttan süt emen çocuk tasvirlerine yer verilmiştir. Yazıt, geçen yaklaşık 1300 yıllık süreç içinde önemli ölçüde tahrip olmuştur. Zira yazıtın doğu ile kuzey yüzlerini birleştiren kısım yıldırım düşmesi sonucunda parçalanmıştır. Orijinalinde kaplumbağa kaide üzerinde bulunan yazıt, bu kaidenin de parçalanması üzerine 1911 yılında, sunak taşından kesilen granit bir blok üzerine oturtulmuştur

Bilge Kağan Anıtı: Bilge Kağan,oğlu Tenri Kağan’a yaptırmıştı bu abideyi.Bu yazıtta ise; devletin nasıl büyüdüğü ve geliştiği bunun yanı sıra kardeşi Kül Tigin’in ölümünden sonra yaşananlar kendi ağzından anlatılmıştır. Yeğeni Yuluğ Tigin’in konuşmaları da eserde yer almıştır. Yazıtta olayları nakleden ve öğüt veren asıl kişi Bilge Kağan’dır. Türkçe metinlerin yanı sıra Çince metinlere de yer verilmiştir. Anıt Kültiginde olduğu gibi 3-4 metre uzunluğunda ve 4 cepheden oluşmaktadır. Göktürk devletinin gelişimi ve yine tarihi en çok bahsi geçen konular arasındadır.

Tonyukuk Yazıtı: Tonyukuk yazıtı 731 yılında yazılıp dikilmiş olan Orhun Yazıtları’nın birincisidir. Bilge Kağan yazıtı ile Kül Tigin yazıtının doğusunda yer alır.

Dört yönlü iki taş üzerinde yazılmıştır. Yazıtı, Bilge Kağan dönemine kadar başkomutanlık ve vezirlik yapmış olan Tonyukuk dikmiştir. Metnin yazarı da yine Tonyukuk’tur. Taşlarda Göktürklerin Çin esaretinden nasıl kurtulduğu, kurtuluş savaşının nasıl yapıldığı ve Tonyukuk’un neler yaptığı anlatılır.

Anadolu Türkçesi’nin Göktürkçe ‘nden farkları nelerdir?

  1.  Bugün (G) ile başlattığımız sözler, Göktürkçe’de (K) ile başlar. Göz, gelmek, görmek kelimeleri köz, kelmek, körmek şeklindedir.
  2.  Göktürkçe’deki bazı (T) ler bugün (D) olmuştur. Timiş, tiyip yerine demiş, diyip gibi.
  3.  Bugün kullandığımız bazı (Y) lerin yerine Göktürkçe’de (D) kullanılmıştır. Ayak, boy, uyumak yerine adak, bod, udımak gibi.
  4.  Bugünkü bazı (V) lerin yerine Göktürkçe’de (B) vardır: vermek, var, ev yerine bermek, bar, eb gibi.
  5.  Göktürkçe’de olmak fiili bolmak, su ismi sub şeklindedir.
  6.  İsmin (i-) hali Göktürkçe’de (-g veya –ig) şeklinde bulunur. Kişi-y-i, ordu-y-u, iş-i, yerine kişiğ, ordug, işig gibi.
  7.  İsimin (e)hali Göktürkçe’de (-ke, -ga)şeklindedir. Kime kağana yerine kim-ke, kağan-ka gibi.
  8.  Göktürkçe’de belirsiz isim takımları çoğunlukla takısız söylenir. Türk milleti, Türk hakanı, Gök tanrısı yerine Türk budın, Türk kağan, Kök tengir gibi.
  9.  Kelimelerden isim ve sıfat türetmeye yarayan –li (lı, lu lü) eki Göktürkçe’de –lig, lıg şeklindedir. Vatan-lı millet, Hakan-lı millet yerlerine il-lig budın, kağanlığ budın gibi.

Göktürk yazıtlarında dil hemen hemen arı Türkçe’dir. Bununla birlikte Konçuy, biti-yad, yalmas (elmas) kamag (kamu) gibi yabancı kelimeler bu metinlerde de bulunmaktadır.

Aradan 1200 yıl geçtiği düşünülürse Gök-Türkçeye göre bugünümüzdeki dilimizde görülün bu değişmeler pek önemli sayılmaz. Yazıtlardaki kelimelerin pek çoğu (Kara, il, kanı (hani), kağan, bey, işitmek, oğul, kul, sözleşmek, taşra, özüm, sakınmak vs.) bugün hemen hiç değişmemiş bulunmamaktadır. Ayrıca anlam veya biçim bakımından az çok değişmiş olarak yaşayan kelimeler pek çoktur.

Göktürk yazıtları, Türklerin icadı olduğu sanılan Orhun alfabesi ile yazılmıştır. Yazıtlarda bu alfabenin en gelişmiş biçimi görülüyor. 6 yy. ait bulunan, Yenisey Kırgızları’nın mezar taşlarında ise, bu alfabenin daha ilkel şekillerine rastlanmıştır. Bu hal, Orhun yazısının Türkler tarafından bulunup geliştirildiğini düşündürmektedir. Ayrıca bu yazının, Türk damgalarından çıkmış olduğu anlaşılıyor. Çünkü, ok ve yay resmini andıran iki harf aynen “ok” ve “ya” diye okunmaktadır. Bu yazının Arami alfabesinden alınmış olup, Türkçüye uydurularak geliştirildiğini söyleye bilginler de vardır.

Köktürk alfabesi 38 harflidir. Harflerin ayrık olarak, sağdan sola veya yukardan aşağıya doğru yazılır. Bu ayrık düzen, Köktürk harflerini kağıda yazılmaktansa, taşa yazılmayı daha uygun kılmıştır. Ne var ki bu yazının kağıt üzerindeki örnekleri de ele geçmiştir. 38 harfin, (4)ü sesli, (26) sı sessiz, 8 tanesi ise birleşik harflerdir.

Arkadaşlarınla paylaşır mısın?

Orhun Yazıtlarının özellikleri ve tarihçesi hakkındaki aklınıza takılan soruları aşağıdan öğretmen ve öğrencilere sorabilir, Orhun Yazıtlarının özellikleri ve tarihçesi için bilgi alabilirsiniz..

Yorumlarını paylaşır mısın?

css.php